Mesleğine aşık bir beslenme uzmanı olarak yaklaşık 30 yıldır birey, kurum ve toplum sağlığı için çalışıyorum. Bugüne kadar binlerce insanın hayatına dokundum, bazılarında başarılı oldum, bazılarında ise başarılı olamadım, son yıllardaki hedefim ise: Gezegeni Beslemek. İnanıyorum ki hep birlikte bu hedefi başaracağız. Çünkü hep söylenildiği gibi bu konu sorumluluğun ötesinde bir zorunluluk…
Buna neden ihtiyaç olduğu konusunda uzun yıllardır birçok şey söyleniyor, kısaca özetlemek gerekirse sanayi devriminden sonra Dünya’nın kaynaklarını hoyratça -evet doğru kelime bu, hoyratça- kullandık. Fosil yakıtların kullanılması, üretim ve tüketimde israf, bilinçsiz hayvancılık gibi birçok faktör gezegenimizi hızla hasta etti. Şimdi gelinen son noktada: Toprak hasta, hava hasta, denizler hasta kısaca yaşadığımız ve yaşayabileceğimiz tek yer olan evimiz, Dünya hasta. İşte bundan dolayı tekrar söylüyorum, gezegeni beslemeye başla! İyi Yaşam Dünya’nın da hakkı…
Devler ve Karıncalar
Sen bu gece yastığa başını koyduğunda tok olacaksın ama buna karşılık 821 milyon insan aç. Temiz su ve gıdaya erişimi olmayan 821 milyon insan varken öbür tarafta 1.3 milyar insan obez veya fazla kilolu.
Şimdi bu denge(sizlik) üzerinde birazcık düşünmeni istiyorum: dünyadaki açlık sadece kaynakların yetersizliğinden mi kaynaklı?
Hayır, bu durum gıdanın israfı ve adil dağıtım olmamasından kaynaklanıyor.
- Dünyada israf edilen gıdanın miktarı yıllık yaklaşık 1,3 milyar ton.
- Üretilen toplam gıdanın üçte biri sofraya ulaşmıyor.
- 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gıda üretiminin 30 yıl içinde yüzde 60 oranında artması gerekiyor. 2050 yılında dünya nüfusunun %65’inden fazlasının şehirde yaşayacağı ön görülüyor. %60 oranında fazla üretim şu an için gerçekçi bir rakam değil, artan nüfusu doyurabilmek için israfı en aza indirmeli ve gıdaları çöp olmaktan kurtarmalıyız.
Sürdürülebilir Beslenmeyi Başlat!
WWF’i, beni veya konuyla ilgili kişileri, kurumları takip edenler ‘Sürdürülebilir Beslenme’ kavramını mutlaka duymuştur, peki nedir bu sürdürülebilir beslenme? Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’ya göre: “Sürdürülebilir beslenme, besleyici olduğu kadar güvenli, sağlıklı ve düşük çevresel etkiye sahip olmalı. Bu beslenme şekli kültürel olarak kabul edilebilir, adil, ekonomik, herkes için ulaşılabilir, gıda güvencesine katkı sağlayan ve nesillerin devamı için olması gereken yaşam biçimidir.”
2010 yılında kişi başına düşen küresel ortalama protein tüketimi günde yaklaşık 71 gramdı. 2050 yılına gelindiğinde, kişi başına ortalama protein tüketiminin günde yaklaşık 80 grama çıkacağını tahmin ediliyor. 2010-2050 yılları arasında hayvansal gıdalara olan talebin küresel olarak %68 daha da artacağı, hatta geviş getiren et (sığır, koyun ve keçi) talebindeki artışın % 88 oranında olacağı öngörülüyor.
World Resources Institute (WRI) 2016 yılı “Sürdürülebilir Gıda Geleceği için Beslenme Şeklini Değiştirmek” raporuna göre; tüketicilerin beslenme tercihlerindeki küçük değişimler tarımsal kaynak kullanımı ve çevresel sorunların azaltılmasında büyük değişimler yaratabilir. Küresel düzeyde kalori, protein, sığır etini yüksek tüketen toplumlarda hayvansal protein ve sığır eti tüketimi azaltılabilirse 310-640 milyon hektar doğal alan, tarım alanı olarak kurtarılabilir.
*Bu konuda The Lancet’te yayınlanan ve Akdeniz Diyeti’ne benzerliğiyle kolayca uygulanabilir olan Gezegen Diyeti’ne de göz atmanızı öneririm.
Sürdürülebilir Beslenme için ben neler yapabilirim?
Tek düze beslenmekten vazgeçip, besin çeşitliliğini artırabilirsin. Özellikle kırmızı et ve işlenmiş et tüketiminizi azaltıp, haftanın bazı günlerini ‘etsiz günler’ olarak belirleyebilirsin. Sürdürülebilir balıkçılık yoluyla sağlanmış balıkları tercih edebilir, proteinden zengin kuru baklagillere, ceviz, fındık gibi yağlı tohumlara tabağında daha fazla yer açabilirsin. Meyve ve sebze tüketimini artırarak ve çevre dostu besinler seçerek, gıda israfını azaltabilirsin.
Bireysel olarak gıda israfını azaltmak için neler yapabiliriz?
Atık; kullanım süresi dolmuş yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken maddelerdir. Atığı azalt ve gıda okur yazarlığını geliştir. Tavsiye edilen tüketim tarihleri ve son kullanma tarihleri arasındaki farkı bilmen bilhassa önemli.
Alışveriş listesi yap, ihtiyacın kadar al, yiyeceklere çirkin veya şekilsiz diye ayrımcılık yapma, ihtiyacın kadar tüket, artan yemekleri değerlendir, yiyecekleri uygun şekilde depola.
Unutma: Geleceği beslemek, adaletli paylaşımı sağlamak, israfı azaltmak, geri dönüşümü, sıfır atık, güvenli gıdayı, temiz suyu, çocukların iyiliğini ve barışı sağlamak hepimizin ortak sorumluluğu…
Dünya Saati İçin Sen de Bizimle Ol!
28 Mart Cumartesi akşamı, 20.30-21.30 arasında, “Doğa ve İnsan İçin Yeni Bir Başlangıç” yap ve sen de “Işıklarını 1 saatliğine kapat, yarınları aydınlat.”
Dilara Koçak