< GERİ DÖN

Yeşil İyileşme Nedir?

  • Yaşadıklarımız, daha sağlıklı ve güvenli bir gelecek için yeniden inşa sürecinin, doğayla uyumlu, bilime dayalı, afetlere dirençli olması ve döngüsel bir bütünlük içinde tasarlanması gerektiğini ortaya koydu. Deprem, yangın, sel ve iklim kriziyle birlikte artan aşırı hava olayları gibi tüm doğal afetlere dayanıklı yaşam alanlarının doğa ile uyumlu ve bilimsel gerçekler gözetilerek kurulması zorunlu. Bu nedenle afetlere karşı daha dirençli ve doğayla uyumlu bir gelecek için tüm Türkiye’ye #Yeşilİyileşme çağrısı yapıyoruz.
  • Bu amaçla önümüzdeki dönemde farklı disiplinlerden uzmanları bir araya getirerek dünyaca kabul görmüş iyi örneklerin hayata geçirilmesi için çalışacağız. Yeni yaşam alanlarının #Yeşilİyileşme prensipleriyle kurulması için yerel yönetimlerimizle işbirliği yapmayı hedefliyoruz.

Pandemi bağlamındaki tanımıyla Yeşil İyileşme, ekonomik kurtarma paketlerinin sürdürülebilir olmayan, doğayı tahrip eden ve iklim krizini tetikleyen yatırımlar yerine sürdürülebilir, doğaya zarar vermeyen, iklim krizi ile mücadeleyi önceliklendiren yatırımlara yönlendirilmesini ifade ediyordu.

Deprem ve afetlere dirençli bir gelecek için Yeşil İyileşme ise, bu prensiplerin sürekli kılınmasını, yeniden inşada şehirler ve kırsal alanlar için temel yaklaşım haline gelmesini kapsıyor.

Önerdiğimiz Yeşil İyileşme ilke ve prensipleri 8 ana başlıkta toplanıyor:

1- Daha Güvenli ve Doğayla Uyumlu Yaşam Alanları

2- Yönetişim

3- Çevresel Etkiler ve Önlemler

4- Doğa: Ormanlar, Meralar, Sulak Alanlar, Deniz ve Kıyılar

5- Su ve Temizlik

6- Altyapı

7- Enerji

8- Tarım ve Gıda

#Yeşilİyileşme’nin ilk adımı ise insan sağlığını ve güvenliğini gözeterek yeni felaketlere yol açmamak. Bölgedeki enkazlar uygun bir şekilde ayrıştırılmalı, döküm sahalarında hiçbir şekilde sızıntıya izin vermeyecek zeminler seçilmeli, halk ve çevre sağlığı önceliklendirilmeli, milli parklar, önemli doğa alanları, yaban hayatı koruma alanları ve sulak alanlar ile akarsu yatakları ve kıyılardan uzak durulmalı.

  • WWF-US Environment & Disaster Program ile bağlantı kurarak, deprem sonrası süreçte hızlı çevresel değerlendirme yapılabilmesi ve depremden etkilenen bölgelerin afetlere dirençli ve tabiatla uyumlu şekilde yeniden inşa edilebilmesi için rehber hazırlığına başladık. WWF-US Environment & Disaster Programının da katkıları ile, dünyaca kabul görmüş iyi örnekleri ve ülkemizden alanlarının uzmanlarını bir araya getireceğimiz bir çalıştay ile kapsamlı bir rapor hazırlayarak karar alıcılar ile paylaşacağız.
  • Çalışma alanlarımızın tümünü Yeşil İyileşme prensipleri doğrultusunda gözden geçiriyor, mümkün olan yerlerde iş planlarımızı depremle ilişkili olarak değiştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde afetlere dirençli, doğayla uyumlu kentler kurulması, Yeşil İyileşme’nin hayata geçmesi amacıyla farklı disiplinlerden uzmanları ve depremden etkilenen illerimizin belediye başkanlarını bir çalıştay ile araya getireceğiz.

Hedefimiz farklı disiplinlerden uzmanları bir araya getirerek çalışırken, afetlere dirençli şehirler yaratmada örnek bir modelin ortaya çıkmasına da katkıda bulunmak.

Daha fazla ihmal kaynaklı felakete tahammülümüz YOK.

#Yeşilİyileşme ile doğayla uyumlu bir afet yönetimi #BirlikteMümkün